TİYATRO - Fareler ve İnsanlar Hakkında
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi – Şehir Tiyatroları kapsamında 2018 yılı gösterimlerinde yer alan Fareler ve İnsanlar oyununu 27 Nisan tarihinde SDKM Büyük Sahne’de izledik. YENİDEN TİYATRO mottosuyla yola çıkılan tüm emeklere ve emekçilere saygılarımızı sunuyoruz. Tiyatro biletleri gerçekten çok uygun fiyatlı; yetişkin : 8 TL, öğrenci : 5 TL. Sahne dekor ve tasarımları, oyuncu kaliteleri inanılmaz zevkli bir şekilde izlememizi sağlıyor oyunu, kesinlikle tavsiye ediyoruz.
‘’Fareler ve İnsanlar’’ hepimizin hayatında herhangi bir yaşımızda karşımıza çıkmıştır. Yazarı; Gazap Üzümleri eseriyle 1939 yılında Pulitzer Ödülü’nü ve edebiyata yapmış olduğu başarılı katkılarından dolayı da 1962 senesinde Nobel Edebiyat Ödülü ile onurlandırılan ABD’li yazar John Steinbeck’tir.
1937 yılında yayımlanan bu eser, Büyük Bunalım yıllarında yaşayan birbiriyle tam ters karaktere sahip iki gezgin tarım çiftlik işçisi olan Georgie Milton ve Lennie Small’un hayatlarından bir bölümü bizlere sunmaktadır. Georgie Milton zeki, Lennie Small ise güçlü kuvvetli ama akli dengesi bozuktur. Lennie’nin teyzesi vefat edince Lennie Georgie’a emanet kalır ve uzun yıllardır bir arada olan bu yakın ikili dışarıya birbirlerini kuzen olarak tanıtırlar. Georgie kuvvetli bir vefa ve sabır örneği olarak karşımıza çıkar. Lennie ise ne yapsa kızılamayacak kadar saftır. Bu saflığı ile sevmek, okşamak gibi duygularını en uç ve şiddetli seviyelerde yaşar. Hayvanları sever ama en çok da küçük boyutlu olanları. Bulundukları yerler dolayısıyla karşısına çıkan fareleri okşamak ister, onları besleyerek severek mutlu olmaktadır. Ancak sevgi seviyesi o kadar farklıdır ki, fare parmağını ısırınca ne yapacağını şaşırır ve istemeden onu öldürür. Öldürdüğünü idrak eder, yaptığının farkındadır; fakat, ondan kopamaz da, cebinde ellerinin arasında onu hala taşımak ister. Bunun bir başka örneğini köpek yavrusu ile yaşadığı farklı bir sahnede de görüyoruz. Vücudunun tüm heybetiyle sevgi derecesini ayarlayamayan Lennie, farklı dokulardaki yumuşak kumaşlara da dokunmayı da sever. Tüm o yumuşaklıktır onun içini eriten aslında. Fakat başlarına farklı belalar açar. Georgie ise tüm sabrı ve haklı siniriyle Lennie’nin arkasını toplamaya ve bıraktıkları izleri kapatmaya, yok etmeye çalışır. Dostluk ve dayanışma örneğini tüm çarpıcılığıyla görüyoruz bu şekilde. Zor bela girdikleri son çiftlikte ise tanıştıkları insanlar sebebiyle hayatlarının seyri biraz da olsa olumlu bir yönde gelişiyordu. Fakat yine bir hayal mağduru kadın hayatlarında dönüm noktası oldu. Lennie ile ne kadar rahat konuşabildiğini fark eden Curley’in karısı ona sevdiği bir şeyi yaptırmak istedi, saçlarını elleyebileceğini söyledi. Yumuşak ve güzel… Lennie bu yumuşaklık karşısında kadının saçlarına ve kafasına bir anda sarıldı, huzursuz olan kadın ise kendini çekmeye başladı, Lennie panikledi, kadın bağırdı, Lennie daha da panikledi, kuvvetli elleri ve kolları kadının boynunun kırılmasına sebep oldu. O an anlamıştı Lennie, yine başlarını belaya sokacaktı. Kaçtı, Georgie’nin başları belaya girerse saklanabileceğini söylediği o gizli yere. Son umut yolunda her şeyin başladığı yere geri dönmüştü Lennie, ve artık son umudu da ortadan kalkacaktı. Acıma – kıyamama duygusuyla Georgie kendi elleriyle son verdi Lennie’nin hayatına, o güzel düşleri ona anlatıp yaşatırken. Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı… Georgie, tüm vefasının ve sabrının sınırını kendi elleriyle çizmeye karar vermişti, başkasının can almasına dayanamayacağını bildiği için, Lennie’yi kendi elleriyle bir kurşunla öldürdü…
⚫⚫⚫⚫
Hayata bakışın saf ve toz pembe olan versiyonuyla, gerçekçi ve net olan versiyonunun nasıl çakıştığını, çakışma olmasına rağmen hayata tutunma sebeplerimizin aslında aynı olduğunu yürekler burulsa da kafalarımızı sallayarak kabul ediyoruz. Amacı olmayan insanların varlıkları için bir sebep olmayacağını da biliyoruz. Georgie ve Lennie ortak bir amaç doğrultusunda ilerler ve bu amaçlarının kendi varlıklarına bir sebep olduğuna inanıp hayat mücadelelerine durmadan devam ederler.
Tüm oyun süresi boyunca hüzünlü bir umut kaplıyor ruhumuzu. Romanın seyrini biliyor olmamıza rağmen konuşmaları heyecanla dinliyoruz. Gerçeklik ön planda ve bu gerçeklik güncelliği sebebiyle şimdi olduğu gibi yıllardan beri insanların ruhuna bir ayna oluyor, sorgulamamızı sağlıyor.
Hayaller tüm umutsuzluklara rağmen hayatımız olur, inanç olur zihinlerimizde. İnançlarımız güçlenir ve artık bir süre sonra inançlarımız fikirlerimiz olur.
Tiyatro sahnesinden bizlere geçen en büyük duygu hayallerin peşinde anlatılanlar, betimlemelerdir.Para kazanmak, ev satın almak, çiftlik sahibi olmak…Sevmek, sevilmek, şöhret olmak, aile kurmak…
Bu hayalleri gerçekleştirmenin ne kadar zor olduğunu bilsek de, hayal etmenin bizlere verdiği gücü es geçebilir miyiz, tutunduğumuz tek dalın bu hayallerimizin olduğunu unutabilir miyiz? Georgie ve Lennie de bizler gibi ‘hayır’ demekte ve mücadelelerini sürdürmektedir. Hayallerini gerçekleştirmek varlıklarının amacıdır çünkü.
Sizler de bu eseri yorumlamamızda düşüncelerinizi paylaşarak bizlere destek olabilirsiniz.
Hepinize bol okumalı, bol tiyatrolu günler diliyoruz.
Hoşçakalın,
İrem ALPASLAN DOĞRU
Yorumlar
Yorum Gönder