İremle Minik Bir Mola

Merhaba kızım, kıvırcık saçlım, boncuk gözlüm Ayşe'm. Çok yaramaz ama bir o kadar da komik bir kızsın, kolayca sinirlenebilsem de sana hemen bir bakışınla yumuşatıyorsun yüreğimi. Kızıldığını da esprileri de anlıyorsun ya, o boncuk gözlerinde her duygun merak kapısına açılıyor ya, çoğu zaman inadından illAllah getirtsen de;pişman olacağım istemsiz her ofladığımda beni oflayarak taklit ediyorsun ya beni bir gülme tutuyor, nereden geldin sen başıma? İyi ki geldin meleğim. Sana bir şeyleri öğretmeye çalışıyorum, mücadelemin ve yorgunluğumun nedeni. Sana yetersiz kalabildiğimi bana çokça hissettirdiğin bir vücutsun kıpır kıpır. Darılsam hemen darıldığımı anlar bacağıma sarılır, üstüme çıkar bir öpücük kondurursun dudağıma. Bana muhtaçlığın aslında benim sana mecburiyetim kızım...  İnanılmaz bir enerji gerekiyor sana,  zorlanıyorum. Laptop kablomu atlama ipi yapıp benim asla ve asla bilgisayar başında oturmamı istemiyorsun, evde olmadığımda kimseye yapmadığın nispetleri, nazla...

 Merhaba herkese,  Pazar günü dinginliği tam pazara yakışır devam ediyor. Dışarısı sessiz sakin huzurlu, sadece kuş sesleri. Ayşe odasında yatağında uyumaya çalışıyor saat 14:27. Ben de salonda biraz tv keyfindeyim, bir yandan soda içiyorum. Bir şeyler yapmak istiyorum ama kısıtlı olan bu malum günlerimizde, ev biraz basıyor sıkıyor bir saatten sonra..  Sizlerle bazı ürünler paylaşarak en azından ufak da olsa bir üretim yapmış olayım. 😅 Euromoda bijuteri küpeleri almayalım, hemen soyulmaya başlıyor. Ucuz diye yanılıyor insan.aman yani almayın, çöp ❌ Kiehls nem serumu. Nemi hapsetmeye yarayan çok başarılı bir ürün, deneme boyundan memnun kalarak daha sonra tek kullanımlık birkaç ürün satın aldım ikinci el dükkanından. Cildinizin cok kuru oldugu dönemde elimin altında 💯 Clinique nem maskesinden çok memnunum.  Sadece gece rutinimde yer veriyorum.  Retinol serum ya da c vitamini serumu ile karıştırıp uygulama yapıyorum. 💯 The body shop cilt masaj aleti. Devamlı k...

Herkese merhaba, bu yazımda diğer bitenler konseptli yazılarımdan farklı ilerlemek istiyorum. Tüm ürünlerimi uzun uzun uzadıya anlatmayacağım. Sevdiğim aromalara, kokulara, dokulara odaklanacağım.  1. Lavanta : lavantalı duş jelleri, yatmadan önceki duşunuzda inanılmaz bir rahatlatıcı etki vermiyor mu size de? Ben bayılıyorum. 😍 2. Aloe Vera : yüz losyonu ya da acil durum rahatlatıcı sprey olsun bence her evde bu tarz ‘calming’ ürünlerin olması gerekiyor. Ben açıkcası aloe vera nın hastası değilim. Ancak yapışkan his bırakmayanlar yine de güzel 👍🏼  3. Hindistan cevizi : özellikle yağını mutfağımda da eksik etmediğim bu ürünün en sevdiğim kullanma biçimi saç kremleri ve deodorantlar. Mis gibi ağır olmayan kokulu olan ürünler vazgeçilmezim. Duş jeli de inanılmaz şımartıcı bir ürün bence 😉 4. Nane, limon, narenciye : bu aromaların verdiği tazelik başka neyde bulunabilir ki? Başka ihtimal yok, kremler, yüz spreyleri, sabunlar... 🌟✨ Fotoğraflarda görünen t...

İyi geceler... Zamanın hızına, unutuşlarıma, vay be diyerek hatırladıklarıma selam ederek yatağıma uzandım sonunda. Neredeyse iki aydır evde kalışlarımız, evden çalışma + ev hanımlığı + annelik + eşlik. Eeee peki İrem nerede kaldı? 🤷🏻‍♀️ Motivasyonu sağlamak çok zor geliyor. Hep bir koşturma, bel bacak ağrısı, toparlanmaca, stres, saç dökülmeleri, fazla yeme isteği, uyuyamamak ama uyumak istemek, mutfak işlerinden bezginlik ama mecburiyet... sizde durumlar nasıl? 🤔 Tek sosyalliğimizin markete gitmek olduğu bu dönemler, ne günlere kaldık arkadaş. Bu aralar ev değişikliğine taktım yine, kızın odası şöyle olsun, yok bizim odamıza şunu ekleyelim vs.. her dakika elim bir şeylerin üzerinde onu oraya şunu şuraya kaldır kaldır bitiremiyorum, ne çok ıvır zıvır varmış evde yahu. Ayşeli ev tam bir savaş alanına döndüğü için çok dağılıyor, ben de pek sabırlı değilim dağınıklığa. Günde 10 kere elektrik süpürgesi çalıştırıyorum her zaman ıslak mendil, kolonya, çamaşır suyu elimde. Elimden geld...

Güne hareketli başladık, Ayşe’yi annem aldı, kahvaltı ve sonrası Umuttepe. Puslu yollar ardından güneş açtı ve Mustafa sınava girdi, ben de kantine geçtim. Evden çıkıp sınav yerine gitmemiz arası 20-22 dakika sürdü. Sütlü kahve aldım elim boş kalmasın diye (ama bu tür yerlerde kahvenin ne kadar kötü olduğunu unutmuşum. Tabii alıştık Gloria Jean’s lere, Tchibo’ lara, eşsiz kokulu yeni çekilmiş filtre kahvelere. Neyse. Bugün kampüsün enerjisi YDS için geldiğimizden kat be kat yüksek. Kafede nostaljik hareketli Türkçe pop çalıyor, çocuklar ders çalışıyor filan. Ben de bu kısıtlı yalnız zamanımı en iyi şekilde değerlendirmeye çalışıyorum, bana ne iyi gelir, tabii ki yazmak :)  Bu aralar kızlarla hep konuştuğumuz konu : üniversite zamanlarımız. Bugün de bunun tuzu biberi oldu. Nasıl özeniyorum şu an karşımda, yanımda oturan gençlere. Ama yine de şükretmeden geçemeyeceğim, bugünki İrem’de sevmediğim şeyler olduğu kadar, sevdiklerim de çok fazla. İster misin bir gün de ben bu İrem’i el...

Herkese selam, Öncelikle ben İrem. 26 Kasım 2019'da 30 yılı devireceğim, yaşım artık 30 diyeceğim. 29 yaşımın ilk aylarında anne oldum. Hayatımın en kaygılı, en tecrübesiz, en meraklı, en içgüdüsel, en yorucu dönemine girmiş bulundum 21.01.2019 tarihi itibariyle. Kızım Ayşe doğdu. Her koşulda bireyselliği savunan, ''önce kendim'' diyen İrem, anne olunca bir afalladı, bir sersemledi, ama bu işin üstesinden bence iyi bir şekilde geldi. Aylar geçti, geçiyor da. Ama hala ''İrem nasılsın?'' demeden önce ''Ayşeeeee'' çığlıkları atan bireylere alışamadım. Sanki ben yokmuşum gibi... Önce ben varım, ben doğurdum bu kızı ayol! Bir halimi hatırımı, sağlığımı sorun, ilgilenin değil mi? Ama yok! Her kadın, her anne evlat yetiştirme biçimini doğru zannediyor, ya da tüm pişmanlıklara ve başarısızlıklara rağmen dışarıya kendini öyle göstermeyi çok seviyor. Bense kızım büyüdükçe daha içgüdüsel yaklaşmaya, ve ''BİR BİREY'' yetiştiriy...

Herkese merhaba, Nihayet her saniye içimden konuştuğum cümlelerimi, her adımımda geride bıraktığım kafamda yanıp sönen konuşma balonlarımı yazıya dökebiliyorum. İsteğim kalıcı olması, okunması, unutulmaması, özellikle de benim unutmamam. Kızım doğup da ciddi bir alışma ve öğrenme mücadelesine girene kadar, hayatım ne kadar da olağan sularda, mutlu sıradanlığın dingin kıyılarındaymış ( tam da istediğim gibi ) . Ben kendimi bildim bileli, derdim hep kendimle oldu. Hani tek rakibin kendin olsun derler ya, işte öyle. Bencillik değil bu, ‘ ben ’lik. ‘Ben’i geliştirmek, iyileştirmek, hayat amacımdır. Kendimi salmadım, unutmadım, bırakmadım tabii ki de, ama insanın ruhu öyle mi? Salmaya, unutmaya, bırakmaya o kadar müsait ki ruhlarımız...Doğum sonrası kendimle verdiğim mücadele aslında anne olmuş çoğu kadının da sıradanlaşan mücadelesi, evet biliyorum herkes aynı yollardan geçiyor; fakat, kişinin kendisine özgü olan bu süreçleri herkes için de ayrı değerlendirmek gerekiyor. Ayrı değer...

Herkese merhaba, 21 Ocak 2019 - 11:25 Ayşe kızımı kucağıma aldım. ‘Mutluluktan delirmek’ olarak tarif edebilirim o anları neredeyse 2,5 ay sonra, şimdi... Kaç zamandır aklımda olan lohusa dönemimde kendimi iyi hissettiğim ve yazıya dökmek istediğim notlarım vardı, sonunda kızın uyuduğu bir zaman bulup yazmaya başladım. Lohusa dönemimdeki en çılgın eğlenceliklerim 🤪🤣 ⤵️ + Diş fırçalamak ve naneli ağız gargara suyum + Nude ve pembe ojelerim + Çay / Kahve / Çikolata : tabii ki az miktarda. Fazlasından cidden korktum, kızıma zarar gelmesin diye. Süt arttırıcı çaylardan ve bitki çaylarından ööööh geldi, her gün sistemli, saatli, düzenli yenilen dereotları, taze soğanlar, içilen bitki çayları... 😐 + Yamuna Korse : takması çok zor, ama çok güzel toparlıyor! + 5 dakikalık duş, belki de sadece 3 dakika 🚿 + Saç taramak : bana her zaman iyi gelir... + Cımbız ve kaş usturası : pratik güzelleşme aparatlarım :) + Dön dolaş giydiğim pijamalarım ve yerine alternatif ev kıyafetlerim + ...