İLK STORYTEL DENEYİMİM - PALTO - GOGOL ✬✬✬

Herkese merhaba,

Çok uzun bir süredir kitap okuma alışkanlığımda büyük bir sıkıntı yaşıyorum. Gezi, yeni iş, yorgunluk, uyku, yollar, hamilelik, doğum, bebek bakımı derken her geçen gün daha bir uzaklaştım sanki. Aslında ne de severim satırların altını çize çize okumayı, bilmediğim kelimelerin anlamlarını yazmayı üstlerine, kitap ayraçlarını, kâğıt kokularını, kapaklarını… Fakat kitabı alıyorum elime, iki sayfa okuyorum dikkatim dağılıyor, uykum geliyor, gözlerim kapanıyor. Hayat akışımda beni rahatlatabilecek başka bir şey arıyorum hep, müzik, video gibi mesela. Eee tabii en büyük vaktim bebek şarkılarını öğrenmekle geçiyor bu aralar.

Artık bu durum canımı sıkmaya başlayınca, alternatif bir şeyler aramaya başladım. Yolda midem bulandığı için kitap okuyamıyorum. Sesli kitap ile tanıştım. En güzel yorumları alan uygulama: STORYTEL. İlk 14 gün ücretsiz, sonrasında her ay 24,99 TL ücreti var. Her gün servisle işe gidip geliyorum; günde yaklaşık 2-2,30 saatim yolda geçiyor ve bunu artık bir fırsata dönüştürmeye çalışıyorum.

İlk deneyimimi Gogol’un kısa hikâyesi olan ‘PALTO’ dan yana kullandım. Ve GOSB – Yahyakaptan arasında 1 saat süren bu kitabı bitirdim. Seslendiren: Murat EKEN. Gerçekten çok hoşuma gitti. Farklı bir deneyim oluyor. Dikkat kesiliyorsunuz şimdi ne diyecek diye. Sanki kapalı perde tiyatro gibi, izlemediğin fakat sesini duyduğun bir video gibi. Hikâye de ilk deneyimim için çok uygundu. Akıcı, samimi, esprili dili olan bu kitap; tüm betimlemeleri ile güzel bir seslendirme sayesinde daha da hoş bir hal almış bence. Gayet açık bir anlatıma sahip olan bu kitap gerçekçiliği öyle bir vurguluyor ki, ara ara ‘’yaa evet yaa aynen aynen’’ dedirtti bana içimden.


Ayrıca seslendirmenin hızını ayarlayabiliyorsunuz. Benim çok hoşuma gitti, yavaşlatıp hızlandırabiliyorsunuz. 🙌



Kitap özeti çıkartmayacağım; fakat daha önceki kitap – film incelemelerimde de tercih ettiğim gibi bana hissettirdiği şeyleri kısa kısa not etmek istiyorum.

• Sürekli hale gelmiş yerleşik bir ‘’fakirlik-çalışma’’ silsilesi
• Yeniye özlem, yeninin keyfine varamadan yeniye yenik düşme
• Küfürlük derecesine gelmiş hiyerarşi düzenine ses çıkaramayanların acizliği ve hayatlarında seçebileceği kısıtlı yollar
• İnsanların ‘’küçük’’ ve ‘’büyük’’ olarak adlandırılmasının neye ve kime göre çok çabuk değişebileceği,
• Herhangi bir ‘’meta’’nın tüm beyin fonksiyonlarını nasıl önyargı bulutuyla saniyesinde kaplayabileceği
• Alışagelmiş davranışların değiştirilme serüveninin ne kadar sancılı, acılı olduğu gerçeği
• Kalbin en büyük düşmanları: kuşku, kuruntu, yetersiz hissetme, yalnızlık…

Bu kitabın altını defalarca çizebileceğim, üzerine sayfalarca konuşabileceğim bir cümlesi var ki bunu buraya eklemeden geçemeyeceğim.

Gelin görün ki şu hayatta her daim başkalarının gözünde o kadar mühim olmayan şeyleri yeterince mühim sayan insanlar vardır.

"Hepimiz Gogol'un Palto'sundan çıktık."
-Fyodor Dostoyevski

Sevgilerimle,

İrem ALPASLAN DOĞRU